top of page
01

HABERLER

Dünyada Yaşanmış Olağanüstü 5 Garip Olay

Dünyayı Kitlemiş 10 Paranormal Olay ! ! !

BÜYÜ NEDİR; Din ile ilgisi olmayan dualar ve hareketlerle ruh üzerine tesir yapmak. Buna Arapça'da "sihir" adı da verilir. Bir insanı istenilen şeyi yapmağa sevk eden gizli kuvvet, tabiata aykırı haller vücuda getiren etkiler. Bunları yapanlara "büyücü" denilir. Büyüyü şöyle tarif etmek mümkündür. Herhangi bir çıkar uğruna başkasına zarar vermeye yönelik meşru olmayan yollarla bir takım gizli kuvvetleri yönlendirerek yapılan ve gerçeğe uymayan gözbağcılık, düzenbazlık, oyunculuk şeklindeki işler. Gözbağcılık, düzenbazlık gibi oyunlarla insanları aldatan kişiye büyücü, bu kişilerin yaptığı işe büyü, bu işin meslek haline getirilmesine de büyücülük denir. Büyücülük, İslâm'dan önce Araplar'da, Rumlar'da, Hintliler'de, Mısırlılar'da yaygın idi. Özellikle Hz. Musa zamanında büyücülük itibarlı bir meslek idi. Hz. Süleyman zamanında da yaygındı. Büyünün kendine göre özellikleri ve çeşitleri vardır.

BiIinçsizIik, her insanın en derin sırrıdır. 

Sigmund Freud

Büyü ve Ölüler Kitabı

İstihbarat Örgütlerinin Cinleri Kullanması: 

Büyük Takip'in TRT'de yayınlanan programında, istihbarat birimlerinin cinleri nasıl kullandığının bir kısmına yer verildi.

MOSSAD, CIA, KGB gibi teşkilatlar istihbarat için cinlerden faydalanıyor. Rusların denizaltılarla iletişime geçmek için cinleri kullandığı ise bir başka iddia.

İzleyicileri en çok şaşırtan iddia ise NASA adına geldiğini söyleyen bir kişinin Sakaryalı ünlü bir cinci hocayla görüşmek için Turgut Özal'ın yardımcılarından yardım istediği iddiası oldu.

ABD'nin merkezi haber alma teşkilatı CIA'nın, İsrail istihbarat örgütü MOSSAD'ın bu alanda çalışmaları olduğu fakat, metafizik yoluyla istihbarat elde etme konusunda en tecrübeli örgütün Rusların KGB'si olduğu bilgisine yer verildi.

Rusların, denizaltılarla cinler aracılığıyla iletişim sağladığı belirtildi.

CİNLER NASIL İSTİHBARAT SAĞLIYOR

Araştırmacı Yazar Ömer Özkaya, Turgut Özal'ın yardımcılarından Yalçın Koçak'ın yaşadığı bir hadiseyi anlatarak, "Ne yazık ki bizim coğrafyamızdaki insanlara cinlerin istihbaratta kullanılması fikri, garip yada saçma sapan gelse de Amerika, buna benzer çalışmaların içinde" dedi.

Özkaya, Koçak'a referansla gelen bir Amerikalının "Yalçın Bey, ben NASA'da çalışıyorum. Sizden bir ricam var, Sakarya'da bir hoca varmış, beni ona gönderir misiniz?" dediğini; Koçak'ın "Konu nedir?" sorusunu yöneltmesi üzerine de, "Ben açıkca söyleyeyim, biliyorsunuz bizim uzayda bir hayli uydumuz var ve bunlar zaman zaman arızalanıyor. Biz acaba, bu uyduların tamirinde cinlerden istifade edebilir miyiz, ben Sakarya'daki hocanızla bunu konuşmak istiyorum." cevabı aldığını belirtti.

Piri Reis'in Haritasını Cinler mi Çizdi?

Piri Reis'in 1513 yılında çizimini tamamladığı ve 1929 yılına kadar kayıp olan harita, bulunduğu günden beri esrarını koruyor. Antartika keşfedilmeden 300 yıl önce Antartika'nın haritasını oldukça detaylı olarak gösteren haritanın esrarı ile ilgili bugüne kadar çeşitli teoriler ortaya atıldı. Kimileri bu haritanın cinler tarafından iddia etti, kimileri de bu uzaylıların çizip Piri Reis'e verdiğini söyledi. Kimileri de Piri Reis'in klasik yöntemlerle bu haritayı çizdiğini belirtti.

the film
The facts
The mission

Psişik Güçler Var Mıdır?

Doğaüstü Olaylar - Ölüm Sonrası Yaşam

REENKARNASYON;

İnançsal arka planı ve kendi içindeki felsefesi hakkında fazla bilgi sahibi olunmamasına rağmen, 'ölümden sonra tekrardan doğmak' olarak özetlenen, arkadaş arasındaki muhabbetlerde sık kullanılan bir madde olan reenkarnasyon, yüz yıllardan boyu süregelen bir inançtır. 

Karma felsefesi ile ifade edebileceğimiz, ancak bunun dışında birçok farklı inançta da yeri bulunan, farklı başlıklar altında geçen reenkarnasyonu bu yazıda hem yaşandığı iddia edilen, resmi kayıtlara geçmiş olaylarıyla, hem de 'böyle bir şeyin imkansızlığını' savunanların sundukları bilimsel görüşlerle ele alacağım.

BUDİZM REENKARNASYON;

Budizm, dünya üzerinde 500 milyonu aşkın kişinin inandığı bir din-felsefedir. Budizm, insanların bu dünyada yaşadığı acıların, ızdırapların nedenlerini araştıran ve bunları gidermeye yönelik inanışlar barındıran bir yapıdır. Hindistan'da ortaya çıkmıştır ve günümüzde Asya'nın farklı ülkelerinde, milyonlarca kişi Budizm inanışına sahiptir. 

Budizm altında karma felsefesi, iç huzuru sağlamaya yönelik meditasyon uygulamaları ve reenkarnasyon dediğimiz bir doğum-ölüm döngüsü yer bulur. Budizm inanışına göre yeniden dünyaya gelme, rastgele bir olay değildir. İnsanın önceki yaşamında yaptığı iyi ya da kötü işlerin bir karşılığıdır. 

Ruhun göçü kavramı birçok dinde, farklı inanışta kendine yer bulmuştur, farklı isimler altında ya da isimsiz bir şekilde. Budizmde ise açıklaması reenkarnasyondur, ve gerekçesi insan duyuların tatminine yönelik arzu, var olma isteği ve Karma olarak açıklanmıştır.

03

UFO VAR MIDIR?

Ufo Nedir? 

İngilizce Unidentified Flying Objects yani “Tanımlanamayan Uçan Cisimler” kavramının kısaltmasıdır. Ufoyu tanımlayan kişiler kimi zaman bir daire şeklinde kimi zaman puro ve kimi zamanda elips şeklinde olduğunu söylemektedirler. Güncelliğini koruyarak günümüze kadar gelen ufo hikayeleri, geçmişten beri insanların merak konusu olmuş ve olmaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda ufo dosyalarında artış görülmektedir. Son olarak Danimarka hükümeti 15.000 gizli ufo dosyasını açıklamıştır.

Ufolar aslında sadece günümüzün merak konusu değildir, öyleki mısırdaki piramitlerin duvarlarından ufo fotoğrafları bulunmaktadır. Örneğin; Firavun Seth’in mezarına yazılan bu hiyerogliflerde “Tanrı’nın gemisinde dinlendiği”  yazmaktadır ve bu yazının yanında da uzay gemisi figürü bulunmaktadır. Anlaşılan o ki mısırlılarda ufoları merak etmiş ve hatta onları tanrıyla ilişkilendirmişlerdir.

NEDEN UFO'LAR GERÇEK?

Mısır Piramitlerini ele alalım kısaca Piramitlerde kullanılan bir kalıp taşın ağırlığı yaklaşık 2000 ton civarında Piramitlerinin hepsinin ucu Sirius yıldızına çevrili Büyük Piramitlerde sanıldığının aksine hiçbir firavun mezarı yoktur. 

Ne amaçla kuruldular? Hangi teknoloji kullanılarak bu devasa şaheserler yapıldı? Neden eski çağlarda mağaralara çizilmiş ve bugün ortaya çıkan astronot resimleri var? Neden Amerika hala Roswell olayını açıklamıyor? Neden hala 51. bölge adı verilen bölgenin civarında bile dolaşılması askeri birliklerce yasaklanmıştır.

Simdi bu ve benzeri o kadar çok yanıtlanamayan soru var ki! Amerika'nın 51.bölgede bir UFO ele geçirdiğine sadece ben değil, Amerikan halkının p'i inanıyor. Bu, ne kadar yüksek bir oran değil mi?

Star Haber den Şok Açıklama!

02

Aristoteles’in en önemli yorumcusundan Metafizik şerhi

Aristoteles üzerine çalışmaları 30 yıllık bir dönemi kapsayan ve bu dönem içinde erişemediği ‘Politika’ eseri haricinde bütün eserlerine şerhler yazan İbn Rüşd’ün ‘Metafizik Büyük Şerhi’ modern felsefenin oluşum şartlarını da yeniden gözden geçirmemize imkan veriyor.

Aristoteles’in en önemli yorumcularından biri olarak bilinir İbn Rüşd. Onun hemen her eserine küçük, orta ve büyük şerhler yazan İbn Rüşd’ün bu şerhleri erken dönemlerde Latince ve İbranice’ye de çevrilmiştir. Avrupa felsefesi içinde Aristoteles’in keşfinin İbn Rüşd’ün şerhleri sayesinde olduğu açıktır. Avrupa, Aristoteles mirasını İbn Rüşd’ün eserlerinin 12. yüzyılda Latince’ye çevrilmesiyle fark etmiştir. Böylelikle hem Ortaçağ Avrupa felsefesini hem de Yahudi felsefesini derinden etkilemiştir. Hatta Avrupa’da İbn Rüşd’ün etkisi, İbn Rüşdçülük akımı altında bütün Avrupa’yı sarmıştır. Dante’nin üstadı Cavalcanti’nin amore (aşk) anlayışından Rönesans sonrası Avrupa’da din üzerine belirmeye başlayan siyasi tartışmalara kadar birçok alanda ve kişide İbn Rüşd’ün etkisi görülür. Yer yer İbn Rüşd ve İbn Rüşdçülük Papalık ve Katolik kilisesine karşı maske olarak bile kullanılır Avrupalı “laik” yazarlar tarafından. 

Kayıp halka

Modern dönemlerde de Aristoteles’in eserlerine İbn Rüşd tarafından yapılan şerhler etkili olmayı sürdürmüş; hatta bu şerhler felsefe tarihindeki kayıp halkayı açığa çıkarmada kullanılmıştır. Aristoteles’i, sisteminin bütünlüğü içinde yeniden inşa eden ve günümüzde de Şarihler Şarihi unvanıyla bilinen İbn Rüşd’ün sayesinde orijinal Aristoteles’i ya da daha doğru bir deyişle bugünkü geçerli Aristoteles’i tanıdığımız bile iddia edilebilir. En azından İbn Rüşd’ün Aristoteles’in eserlerine yazdığı şerhler, onun eserlerinin okunup anlaşılmasının da önünü açar. İbn Rüşd’ün Aristoteles üzerine çalışmaları 30 yıllık bir dönemi kapsar ve bu dönem içinde İbn Rüşd, erişemediği “Politika” eseri haricinde Aristoteles’in bütün eserlerine şerhler yazar. Ona göre yegâne filozof Aristoteles’tir. İbn Rüşd’ün Aristoteles’in Metafizik’ine yazdığı büyük şerhin ilk kısımlarının ne Arapça çevirisi ne de şerhi elimizde bulunmaktadır.

Zihin Kontrol Kobayları;

Batılı ülkelerde yaşayan ve hapishaneye düşen bir çok Türk, devlet 
kurumlarınca çeşitli testlerde kobay olarak kullanılıyor.
-Beyinler kontrol altına alınıyor
Ömer Özkaya’nın kaleme aldığı “CIA Belgelerine Göre Zihin Kontrolü”
kitabında, uzun süre İsveç’te yaşayan bir Türk vatandaşına İsveç
polisi tarafından uygulanan “kobay muamelesi” teferruatlıca
anlatılıyor. Özellikle Batı gizli servisleri, hükümetlerin
kontrolünde yürütülen “insana tam hakim olma” projesini bütün
acımasızlığı ile denemeye başladılar. Bu projede baş kobaylar
arasında Asya kıtası vatandaşları ile özellikle Türkler geliyor. -
İşte çok çarpıcı bir örnek

bottom of page